Hazırlayan: Nesrin Mutlu
Yüzyıllardan bu yana en güzel aşk şiirleri, en güzel sözler ve tabi şarkılar hep sevgilinin kaşına, gözüne, kirpiğine ithaf edilmiş. Kaşlar yaya, kirpikler oka benzetilirken; gözler kömüre, bademe, elmasa ve ceylana benzetilmiş durmuş.
Gelin bu sayımızda biz de size kaşlarımızın hikâyesini anlatalım, hani genelde kirpik makyajını da içine alan göz makyajı çok anlatılır ya, biz bu sefer gözün üzerindeki tacı, bakışa ve yüze anlam veren ve düzgün şekillendirildiğinde inanılmaz ifadeler elde edeceğiniz kaşlarınızı anlatalım, daha doğrusu tanıştıralım istedik. Tanıştıralım diyoruz çünkü size kaşlarınızın daha önce hiç bilmediğiniz yönlerinden, geçmişinden ve geleceğinden bahsedeceğiz.
Evet, bu güzel sonbahar havasında elinize çayınızı alıp okuyun bakalım neymiş bu kaş hikâyesi, buyurun…
Kaşlarımızı bu kadar önemli yapan şey nedir ?
Gözlerimizi yağmurdan, terden ve güneşten korumak kaşlarımızın öncelikli görevidir. İnsanın yaşı ilerledikçe vücudunun birçok bölgesindeki kıllar yok olurken kaşlar ve kirpikler yerinde kalır.
Bunun yanı sıra kaşların bizler için önemli olan başka fonksiyonu daha vardır: İletişim. Bilimsel araştırmalar kaşlarımızın duygularımızın ifadesi olduğunu söylüyor.
Kaşlarımız duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken yüzümüzde oluşan jest ve mimiklere de büyük bir katkı sağlıyor. Bu yüzden kaşlar insanın yüz ifadesini belirleyen önemli unsurlardandır ve hatalı yapılan tüm işlemler size tahmin edebileceğinizden de kötü sonuçlar doğurabilir.
Kaş şekliniz sizi kızgın, sinirli, yorgun, mutlu gösterebilir, üzgün, şaşkın ifadeler kazandırabilir. Özellikle kadınlarda makyaj yaparken kaşın ve gözkapağının şekli çok büyük önem taşır.
Kaşlar yüze anlamını veren en önemli unsurlardan olduğundan modaya göre de şekil değiştirmektedir çünkü ifadenin giydiklerimizle uyumlu olması, trendleri daha kuvvetli bir hale getiriyor.
Tarih içerisinde kaş modasının izlediği trendler ve bu trendlerin en güzel kadınları
Kaşların yılara göre hikâyesi tahmin ettiğinizden de eskilere dayanıyor. Eski Mısır kraliçesi kaşlarını boyayarak kullanmış… Yunanlı tarihçi Heredotus’un belgelerine göre, bir evde kedi öldüğünde, o evde yaşayan herkes sabah kaşlarını tıraşlarmış… Romalılar saflığa, doğallığa çok önem verdikleri için kaşlarına hiç dokunmamış, sadece koyu renkli pudralarla koyulaştırmışlar.
20’Lİ YILLAR
1920’li yılların sessiz film starları anlatmak istedikleri ifadeleri daha kolay seyirciye aktarabilecekleri inancıyla çok ince kaşlar kullanmıştır. Bu uygulama o yılların kaş trendlerine de yansımıştır. Kadınlar dramatik ve düşünceli bir ifadeye sahip olmak için aşırı ince ve düz kaşlar kullanıyordu.
30’LU YILLAR
1930’lardaysa kaşları tamamen kazıyıp yerine kalemle kaş çizmek moda olmuştur. Marlene Dietrich bu film yıldızlarından sadece biri…
40’LI YILLAR
1940’lı yıllarda ince kaşlar modaydı. Bu trendin en güzel örneklerinden olan Greta Garbo’nun kaşları neredeyse tamamen alınmıştı.
50’Lİ YILLAR
Kaşlarda yavaş yavaş doğallık rüzgârları esmeye başladı. 40lı yılların tam aksine kalın kaş modası vardı. Audrey Hepburn, kaşlarını kalın kalın boyardı.
60’LI YILLAR
50’li ve 60’lı yıllarda kalın kaşlarıyla hatırlanan Frida Kahlo birçok modacıya ilham kaynağı oldu. Daha uzun seneler olmaya da devam edecek gibi…
70’Lİ YILLAR
Doğal görünüm revaçtaydı. Mariel Hemingway, kalın ve kıvırcık kaşları ile doğal görünümün temsilcilerindendi.
80’Lİ YILLAR
1980’lerde ise Brook Shields stili kalın, gür ve dağınık kaslar moda olmuştur.
90’ların ince kaşları 2000’lerin sonuna doğru yerini gür ve doğal kaşlara bıraktı…