Charm&Beauty, kendi geliştirdiği Turkish Delight yöntemi ile, burun estetiğinde çığır açan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Erol’la sizin için konuştu.
– Turkish Delight tekniği 25 yaşında. Kaç hastaya bu tekniği uyguladınız? Tam sayı olmasa da takribi verebilir misiniz?
O.E: Tam sayı var. Amerikan Plastik Cerrahi Dergisi’nin en önemli editörü benden makale olarak birkaç kez istedi ve hazırladım. 10.000’in üzerinde hastaya bu tekniği uyguladım. İlk Turkish Delight burun ameliyatı 25 yıl önce yapıldı. İlk yaptığım hastayı davet ettim, modern ve hoş bir hanımdı. Benden önce ismi olan başka cerrahlara ameliyat olmuş ve sonuç kötü olmuş, ben düzeltmek istedim olmadı çünkü mevcut yöntemlerle düzelmiyordu. Bunun üzerine Turkish Delight tekniğini geliştirdim. Sonuç 25 yıl geçmesine rağmen güzelliğini koruyor.
– Turkish Delight yöntemini biraz anlatır mısınız?
O.E: Burun dersisi hassas ve ince olan hastalarda kıkırdak konduğunda normal yöntemle kıkırdaklar belli oluyor, onları düzelmek için de kıkırdak konuyor ancak yine istenilen sonucu vermiyor. O çıkıntıları yapmasın diye ne yaparız diye düşünürken bütün kıkıdakları koyacağımıza aldığımız kıkırdakları minik minik doğrayarak bir de onların dağılmaması için de eriyen bir madde olan “surgicel “ ile sarıp burun derisi altına yerleştirip ondan sonra istediğimiz şekli verip o şekilde bandajı alçısı yapılıp sonuca ulaşıyoruz. Seneler geçse de bozulma olmuyor. Bir yöntem buldum diye ortaya çıkmak saçma bunun için geç sonuçlarını görmek lazım. 3. yılında Avrupa Plastik Cerrahlar Biriliği’nde (EURAPS) takdim ettim. Bu sonuçları takdim ettiğimde birçok kişi gibi, dünyaca ünlü plastik cerrah Marchac’da (geçen yıl maalesef kaybettik, çok büyük bir insandır) söz istedi ve “ben bu yöntemi dört hastama yaptım mmmm Turkish Delight” dedi. Bu durum çok hoşuma gitti. Dr.Erol yöntemi yerine Turkish Delight adını koydum. Amerika’da ve Avrupa’da bu yöntemi sundum. Kongrelere yöntemimi anlatmam için birçok davet aldım. Bilimsel makale yazmam istendi. Turkish Delight ismini kullandım kabul ettiler. Bu yöntemi öğrenmek isteyen farklı ülkelerden birçok hekim Onep’e geldi canlı yayın ameliyat yaptım. Dünya’da birçok plastik cerrah bu yöntemi artık kullanıyor.
– Başka yöntemleriniz var mı?
O.E: Var tabii ki. Doku kokteyli yöntemini de ben geliştirdim, bu yöntemle yüze kontür veriyoruz. Kaş Asma yöntemi, İzsiz Meme Dikleştirme, Otoplasti gibi 29 yeni ameliyat tekniği geliştirdim. Daha önemlisi, kendinden damarlı bir doku geliştirmeyi ilk ben yaptım. 1975 senesinde doçentlik tezimdi ve Amerika’da ödül kazandım. Amerika’ya o sayede gidebildim.
– Turkish Delight’a dönersek birkaç anınız var mı paylaşabileceğiniz?
O.E: Hem yurt dışından, hem yurt içinden birçok hastam var. Ya ilk olarak bana geliyor ya da çok kötü olmuş burunlarını düzeltmek için… Bunlar zor işler, sonuç almak çok zor bunları da tecrübeli plastik cerrahlar yapması gerekiyor. Çünkü yanlış yapılan ameliyatlarda deri bozulmuştur, kıkırdaklar bozulmuştur.
Burun ameliyatı yüzde en dramatik etkiyi oluşturan operasyon. Bu ameliyatı yaptırmaya karar verenler nelere dikkat etmeli?
Her şeyden önemlisi kişi etrafının önerisiyle değil kendi isteği ile ameliyat olmak istemeli. İkincisi vücut gelişimini tamamlamış olmalı. Rinoplasti için önerilen en erken yaş, burun büyümesinin yüzde 90’ının tamamlandığı, 16-17 yaşlarıdır. Biz, kızlarda 17, erkeklerde 18 yaşı uygun buluyoruz. Doktor seçimi ise bundan sonraki adımların sağlıklı atılması için mühim. Tavsiyem televizyonlarda gazetelerde adına çok rastladığınız hekimlere gözü kapalı güvenmeyin, basında görülen her hekim işinde çok başarılı demek değildir. Mutlaka doktorunuzun eğitimini, çalışmalarını, diğer ameliyat sonuçlarını görün, bilgi talep edin.
-Siz hiç kendinize estetik yaptırdınız mı?
O.E: Tabii ki. Bir seferinde, bir hastam bana “kendinize neden estetik operasyon yaptırmıyorsunuz göz kapaklarınız çok sarkık” dedi . Ben onları görüyorum da vaktim yok. Eşimle konuştum bu durumu, o da yaptırman lazım dedi. Bana kalsa kendime tarih ayarlayamam. Kendim tarif ederek kaşlarımı astırdım, muazzam bir sonuç oldu senelerce kaldı. 1997 yılında yaptırdım sanırım. Bu yöntem (kaş asma) benim yöntemim. Dünyada kongrelerde takdim ettim ve çok beğenildi. Bu kez iplik ürettiler, o iplikler maalesef altı ay sonra tutmuyor. Örümcek ağı diye bir yöntem uydurmuşlar, insanlara yazık bir sürü de para veriyorlar.
Ben her yıl kendime beş seans fraxel yaptırıyorum. Güzellik kliniklerimizde soymayan fraxel lazer var, bir de ameliyathane ortamında deriyi soyan fraxel lazer var. Kollajen üretimini tetikliyor. Yüzün kendini toparlamasına, sıkılaşmasına, yenilemesine yardımcı oluyor. Yara ve akne izlerini gideriyor. Uygulandığı yerde sakallar bile sertleşiyor. Yazın güneşin verdiği yıpranmayı da yok ediyor. Kırışıklıkları götürüyor.
-Son dönemlerde en çok neye ihtiyaç duyuyor hastalarınız?
O.E: Burun ameliyatları ilk sırada devam ediyor ancak doku enjeksiyonu da çok arttı. Benim geliştirdiğim işi kolaylaştıran bir yöntem var. Yağ dokularını tüp bebek saklama yöntemi gibi dondurup saklıyorum. O yağ dokusu ilk seferde alınıyor sonrası kolay, lokal anestezi ile veriliyor. Bu yöntem hastalarımın çok hoşuna gitti. Bu yöntemi çıkarmamda da bir anım var. Dray diye bir plastik cerrah vardı. Paris’e herkes gider, yüzüne yağ dokusu yaptırırdı. Benim de bir sürü estetik hastalarım var, ünlü hastalarım var, bana sen de bu iğnelerden yapsana diyorlardı. Yağı enjekte etmek kolay ama her defasında vücuttan yağ almak problem. Ben bunu daha sorunsuz nasıl yapabilirim diye düşündüm, aldığım dokunun bir kısmını dondurup saklamaya karar verdim. Sıradan bir dolapta ve dondurma yöntemi ile saklanmıyor yağ dokusu. Önce Eksi 196 derecede saklıyoruz. Sonra eksi 80 derece. Aslında 50 yıl saklanır ama yerim yok, çok hastam var dolaplar yetmiyor, en fazla beş yıl saklıyorum ben de.
–Ameliyat yaptığınız ünlüleri de düşünerek, insanlar şunu bana yapar mısınız diyen, elinde fotoğrafla gelen var mı?
O.E: Ben bu tarz isteklerle gelen hastaları reddediyorum. Bunu bildiklerinden bana artık çok az geliyorlar. Daha çok burun için bir ünlünün burnunu beğenerek geliyorlar. Ben hastalarıma şunu söylüyorum; kendinize hakaret etmeyin herkezin kendine göre güzelliği vardır, bizim görevimiz saklı olan güzelliği ortaya çıkarmak. Başkasına benzemek istemek çok yanlış. Benden Deniz Akkaya ve Petek Dinçöz burnu istiyorlar, benim söylediğim şudur; Petek Hanım’ın burnunu Deniz Hanım’a, Deniz Hanım’ın burnunu Petek Hanım’a koyarsak ikisi de karikatür olur. Neden? Çünkü yüzleri değişik, vücutları değişik, boyutlar uymaz. Ben herkesin yüzüne göre plan yapıyorum. Altın oran elde etmek için uğraşıyorum.
-Deniz Akkaya’nın burnunda öncesi ve sonrasında ciddi bir fark var. Siz estetik dokunuşlarınızın nasıl sonuçlanacağını önceden görebiliyor musunuz?
O.E: Biz ameliyat öncesinde bilgisayarda çalışmalar yapıp sonuçta nasıl bir güzelliğin ortaya çıkabileceğini ayarlıyoruz. Kendisi devamlı söylediği için ben de burada tekrar etmekte sakınca görmüyorum. Deniz Hanım’ın ameliyat olduğunu üç yıl kimse anlamadı, sonra bir gazeteci eski klibini bulmuş, ortaya çıkarttı, ortalıkta eski ve yeni burnuyla haberleri çıktı, ameliyatı öyle anlaşıldı. Ben tek kelime etmedim.
Petek Dinçöz de çok güzel bir burna sahip oldu, ama Deniz Hanım’da bambaşka bir değişim oldu gerçekten.
-Yılların estetik cerrahı olarak en güzel kadın yüzü ve erkek yüzü olarak kimleri söyleyebilirsiniz?
O.E: Kadın olarak Charlize Theron, Sharon Stone, Halle Berry. Bu yüzler altın oran prensibine uyan, mükemmel dengesi olan yüzlerdir. Erkek olarak bilmiyorum onu da siz bulun. Kadınların beğenisini ben anlamıyorum. Çok uyumsuz, bana göre hiç yakışıklı olmayan bir yüzü çekici bulabiliyor kadınlar.
Sizce güzellik nedir?
O.E: İstediğiniz kadar güzel yüz elde edin pırıltı yoksa sıfırdır. Güzellik içinizden gelen memnuniyet duygusudur, zarafettir. Kendine güvendir. Bunun örneği de; Ankara’da evimize bir hanım geldi eşi terk etmiş, benim eşim de sahip çıktı evimizde çalışıyor. Kadın bakımlı olduğunda dünya güzeli gibi görünüyor. Ama konuştuğu an kaçacak yer ararsınız. Sadece anatomik güzellik yetmez. Güzelliğin gözlerden fışkırması lazım. Erkekte de bu çekicilik güzellikte değildir, başka kıstaslar öne çıkar. Güzellik sadece anatomi ile olmaz ama anatomiye de çok ihtiyaç vardır. Mesela kocaman burunlu biri çok güzel görünebilir, çekiciliği vardır. Bir bakarsınız burnu yapılmış bir kadın o kadar güzel görünmez çünkü albenisi yoktur. Kocaman burunlu ama karizmatik bir kadına Deniz Hanım gibi güzel burun yapılırsa ne olur tabii o ayrı bir şey. O zaman çok güzel dediğimiz sonuçlar çıkıyor ortaya.
-Estetik cerrahi olmayan girişimlere artık herkes her yerde yapıyor ya onlar için söyleceğiniz birşey var mı?
O.E: Önce hastaya zarar verilmeyecek benim prensibim budur. Bizim ameliyatsız estetik kliniklerimizdeki dermatologlar FDA onaylı olan, güvenip kendimizde de kullandığımız yöntemleri hastalarımıza uygularlar. Yalan yanlış hastayı yanıltacak yöntemleri asla kullanmayız. Dermatologlarımız benim burada uyguladığım asma yöntemimi görünce piyasada yapılan asma yöntemleri aldatmaca dediler. Ben kaş ve yanak astığımda bütün yanak ve kaş toparlanıyor. Bu da cerrah bilgisi ve tecrübesi isteyen bir uygulamadır. Şimdi yok örümcek, yok kertenkele birçok yöntemle iple dermatologlar da asma yöntemi yapıyoruz diyor. İsteyen yaptırsın ama çok etkili değil uzun süre kalıcılığı olamayan birşey. Örümcek ağı yöntemi çok masal bir olay, ne kadar iplik geçirilirse o kadar doku tahribatı oluyor. Sadece altı ay sürecek etki için bütün yüzünüz gözünüz şişiyor. Üstelik sırf reklam için kendi vakalarını göstermeyip başka yöntemlerle yapılmış asma fotoğrafları gösteriyor, insanları aldatıyorlar ne yazık ki. Bu yöntem iyi birşey olsaydı ben de kullanırım zaten. Ben kullanmadığıma göre iyi değil. Hasta mutsuz olduğunda güven kaybı oluyor. Ben bunca yıllık emeğimi hiçe sayamam.
“Turkish Delight”La Dünya Estetiğinin Zirvesinde
Prof. Dr. Onur Erol Amerika ve Avrupa’da seçkin plastik cerrahlardan meydana gelen Rhinoplasty Derneği’nin de başkanı. Bu seçimde tıp literatürünü Turkish Delight (Türk Lokumu) adıyla geçen yöntemi ve bu alanda yayınlanmış akademik çalışmalar etkili oldu. Dünya üzerinde 200 civarında üyesi olan derneğin Amerika dışında İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya, Hollanda, İtalya, İspanya gibi ülkelerden üyesi bulunuyor.
Hazırlayan: Aslı Delikara