Yakın geçmişe kadar özellikle batılı insanlar için beyaz ten güzelliğin ve estetiğin sembollü iken, kadınlar kendilerini güneşe karşı korumak için rengarenk uzun elbiseler, şapkalar ve şemsiyeler ile gezerken, hata beyazlaşmak için arsenik içmeye bile göz önüne alırken, gönüller 1900 yıllardan bu yana saatlerce kendilerini cömertçe güneşe teslim eden ve her fırsatta solaryum salonlarına koşan bronzlaşmış güzellere kaptırdı.
Güneş banyoları ve bronz renk çekici gelse de, cildimiz, güneşe direkt teslim edilmeyecek derecede hassas ve değerli bir bölgemiz. Güneşten sonra cildimizde boy gösteren birçok cilt hasarına rastlamak mümkün. Bunların arasında sıklıkla çiller, güneş lekeleri, erken yaşlanma, kanser ve kataraktı sayabiliriz. Güneşin faydalarından yararlanarak, zararlarından da bilinçli ve planlı bir şekilde korunmak gerektiğini unutmamak gerekir.
SPF (Sun Protection Factor) güneşten koruma faktörü, UV ışınlarını filtre eden ve güneşin zararlarını en aza indirecek son yüzyılın en önemli buluşlarından. Her cilt tipinin güneşte etkilenmeden kalabileceği süre farklıdır; kimileri çok kısa bir sürede güneşe karşı hassasiyet gösterirken, kimisi ise çok uzun süre güneşe karşı dayanaklı olabiliyor. SPF adı verilen ürünler ise güneşe karşı dayanıklılık süresini uzatır. Örneğin, SPF koruyucu olmadan güneşte 15 dakikada pembeleşip kızarıyorsanız, bu süre SPF 6 ile (6 faktör içeren güneş koruyucu) 90 dakikaya, SPF 10 ile (10 faktor içeren güneş koruyucu)150 dakikaya kadar uzayacaktır. Daha doğrusu ne kadar yüksek faktörlü güneş koruyucu kullanırsanız, zararlı etkilere karşı koruma da o kadar uzayacaktır. En doğrusu bu ürünleri seçerken doğru bir politika izlemeniz.
* Bileşiminde hem UVA hem UVB koruma içeren ürünleri seçin. UVA cildin derinliğini, UVB cildin yüzeysel tabakasını etkilediğinden, UVA ciltteki tahribatını uzun sürede kırışıklık ve elastikiye kaybı şeklinde, UVB ışınları ise tahribatını kısa sürede güneş yanığı şeklinde gösterir.
*Seçiminizi çinko oksit ve titan dioksit içeren ürünlerden yana kullanın. Bileşiminde bu maddeleri içeren ürünler size daha uzun süreli ve kaliteli koruma sağlayacaktır.
*Günlük bakımda en az 15 faktörlü SPF kremler kullanın. Bu sayede UVB ışınları yaklaşık %90 oranında engellenmiş olur. Hassas, allerjik ve açık ten rengine sahip iseniz daha yüksek faktörleri tercih edin.
* İçeriğinde etkili maddeler bulunduktan sonra pahalı güneş koruyucu ile ucuz güneş koruyucu arasında büyük fark yoktur. Cebinize uygun olanı seçin ve cildinize bu sihirli kremden bol bol sürün. Unutmayın yetersiz kullanmak veya etki süresi geçtikten sonra yeniden krem sürmemek size gereken yararı gösteremez.
* Makyaj yapıyorsanız, sıra ile nemlendirici, güneş koruyucu ve fondöteninizi uygulayın. Bazı SPF ürünler nemlendirici özelliği taşıdığı gibi bazı nemlendiriciler de güneş koruma faktörü içerebilir.
*Su, deniz, kar UV ışınlarını şiddetli yansıtırlar. Kayak yaparken ya da plajda uzun süre kaldığınızda daha fazla koruyucu kullanın. Sakın gölgede oturduğunuzda koruyucu sürmeyi imal etmeyin.
* Ürün seçerken üzerine “water proof” veya” water resistant”yazanları tercih edin. Uzun süre suda kaldığınızda, terlediğinizde, güneş koruyucu etkisini kaybedebilir. “Water proof” yani suda çıkmama özelliği olanlar terleme ve su ile akmazlar ve etkilerini sürdürürler.
*Güneş koruyucu kullanmanın yaş sınırı yoktur. Bebek, yaşlı, genç herkes güneşin risklerinden etkilenir. Bebeklere 6-8 aylıktan itibaren koruyucu sürmelidir. 16 yaşın altındaki çocuklarda deri ince ve hassas olduğundan uzun süre dışarda oynamak ve gezmek ciltlerini tahriş edebilir ve kanser riskini arttırabilir. İleri yaşlarda ise güneş koruyucu en iyi anti-aging kreminiz ve yaşla birlikte artan bir çok güneş hasarının engelleyicisi olacaktır.
Melisa Eczacıbaşı