Dünya için güzellik anlayışı ile faaliyetlerine devam eden Avon, Marketing Türkiye Dergisi için Kuantum Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’nin en çok tavsiye edilen ilk 3 kişisel bakım ve kozmetik markasından biri oldu. Bu başarı Avon’a yüzde 85 sektör ortalaması ile Türkiye’nin “Tavsiye Şampiyonu” markası unvanını getirdi.
“Başarılarımıza yenilerini ekleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz”
Avon’un elde ettiği bu başarıdan oldukça memnun olduklarını ifade eden Avon Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Orkun Gül, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Gün geçtikçe daha fazla tercih ve tavsiye ediliyoruz. Bu da daha başarılı olmak konusunda bizi son derece motive ediyor. Bu motivasyonla bugüne kadar birçok başarıya imza attık. Bundan sonraki süreçlerde de başarılarımıza yenilerini ekleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
“Kozmetik sektöründe, hayvan hakları konusunda birçok ilki gerçekleştirdik”
Günümüzde tüketicilerin doğal kaynakların kullanımı ve hayvan hakları konusunda daha bilinçli ve duyarlı olması nedeniyle, farkındalığı çok daha yüksek tercihler yaptıklarını ifade eden Orkun Gül; “Avon, kozmetik sektöründe hayvan hakları konusunda birçok ilki gerçekleştirmiş bir marka. Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde hayvanlar üzerinde yapılan testlere son veren ilk global kozmetik markası olarak, Türk tüketicisi tarafından da en çok tercih ve tavsiye edilen markalar arasında yer alıyor olmak, bizim açımızdan gurur verici. Ayrıca hayvan hakları konusunda 30 yıllık taahhüdün bir parçası olan Cruelty Free International ile ortaklığımız bulunuyor. Hayvan deneylerini kısıtlayan yasaların ötesine geçen gereklilikleri ile dünya çapında geçerli bir standart olarak öne çıkan Leaping Bunny Programı’ndan da onayımız mevcut. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki dönemde de aynı hassasiyeti ve duyarlılığı göstermeye devam edeceğiz.”
Hayvan hakları konusunda duyarlılık yüksek
Araştırmanın sonuçlarına göre sürdürülebilirlik iletişimi tavsiye edilen marka olma konusunda kritik bir önem arz ediyor. Markanın sahip olduğu değerler, hassasiyetleri ve duyarlılıkları kadar, bu eylemlerle ilgili tüketicileri bilgilendirmeleri de sürdürülebilirlik iletişiminin zorunluluklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bilindiği gibi kozmetik sektörü, hayvanların bir denek olarak kullanılması ve üzerlerinde riskli testler yapılması konusunda hassasiyetin son derece yüksek olduğu sektörlerin başında geliyor. Bu sebeple tüketicilerin kozmetik tercihlerinde hayvanları bir test unsuru olarak kullanmayan markalar, oldukça öne çıkıyor. Buna ek olarak, plastik kullanım oranı düşük olan, atıkların geri dönüşümüne ve karbon salınımına önem veren firmaların daha çok tercih edildiği de araştırmanın öne çıkan diğer sonuçları arasında yer alıyor.