NORMACTIVE’in büyüleyici dünyasını keşfetmek isteyenler için firmanızı biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
Türkiye’de etkinliği kanıtlanmış standardize doğal kozmetik etken maddesi üreten tek firma olan NORMACTIVE, laboratuvar ve klinik testlerle etkinliği kanıtlanmış bitkisel kozmetik etken maddeleri üreten, 2019 yılında kurulmuş genç bir firmadır. Fakat bunun yanında, pandemi şartlarının da dahil olduğu süreçten büyüyerek çıkmayı başararak, şu an 15’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirmekteyiz. Türkiye’deki bitkisel kaynakları doğrudan kullanmamızın yanında, ülkemizin bitkisel endüstriyel atık çıktılarını da değerlendirerek geliştirdiğimiz katma değerli kozmetik aktifleri ile, ilerleyen süreçte dünyadaki majör doğal kozmetik etken madde üreticilerinden olmayı hedeflemekteyiz.
PAZARDA EN KUVVETLİ OLDUĞUMUZ ALAN: DOĞAL AKTİFLER
Yüksek performanslı doğal kozmetik ürünlere yer verdiğinizi biliyoruz. Ürün gamınızdan genel olarak bahseder misiniz?
NORMACTIVE olarak ürün portföyümüz üç ana başlık altında sınıflanıyor. Doğal aktifler, doğal standardize ekstreler ve doğal yağlar. Pazarda en kuvvetli olduğumuz alan doğal aktifler grubunda hem saç hem cilt için ayrı konsept ve özelliklerde ürünlerimiz var. Bu bahsettiğim ürünler içerisinde selülit karşıtı, kırışıklık karşıtı etken maddeden, saçtaki dökülmeye, kepeğe, renk akmasını engellemeye kadar geniş bir hareket alanımız var. Bunların her birinin çalışmaları yalnızca sektörün beklentilerine yönelik olarak değil aynı zamanda bizim aktarmak istediğimiz konseptlerle uyumlu olacak şekilde tamamlanmış durumda. Bu sebeple diğerlerine nazaran NORMACTIVE’i daha güçlü yapan seçenek burası. Bunların yanında ‘Upcycling’ yani ileri dönüştürülmüş ürünler adı altında, özellikle meyve suyu fabrikaları tarafından imhaya gönderilen meyve çekirdekleri ya da kabuklarını kullanarak, üretimini yaptığımız ekstreler ve yağlar, yağ kompleksleri bulunuyor. Bu yağlar ve yağ kompleksleri, standardize ekstreler gibi yine saçla ya da ciltle ilgili çeşitli amaçlar için kullanılabiliyor. Genel anlamda NORMACTIVE, sektörünün ihtiyaç duyduğu hammadde portföyünü en doğal yolla, doğaya en az zararla, modern trendleri de takip ederek, bu coğrafyada bunu mümkün kılabilen geniş bir ürün yelpazesine sahip diyebiliriz.
“ÜRETTİĞİMİZ HER BİTKİ EKSTRESİ İÇİN SPESİFİK İÇERİKLERE YOĞUNLAŞIP ANALİZİNİ YAPIYORUZ”
Cilde ve saça fayda sağlama konusunda oldukça ön plandasınız. Peki, ürünlerinizi geliştirme sürecinde benimsediğiniz temel ilkeleriniz nelerdir?
Evet önceliğimiz; doğadan ilham alarak, bitkilerin bizlere verdiği değerli fitokimyasallar ile yüksek etkinlikte doğal kozmetik etken maddeleri üretmek. Kanıtlanmış Etkinlik, Ürün Standardizasyonu ve Pazar Trendleri bizim bu konudaki temel ilkelerimiz.
NORMACTİVE olarak üzerinde en çok durduğumuz kategorimiz doğal aktifler. Doğal kozmetik aktif maddeleri üretirken, ürünün etkinliği bizim için en önemli kriterlerden başında geliyor. Evet bitkiler çok güçlü, verimli içeriğe sahip ve insan vücudu üzerinde olumlu etkileri mevcut. İşte biz de tam olarak bunu kanıtlıyoruz. Saç ve cilt bakım aktiflerimiz için; In-vitro, In-vivo ve Ex vivo testler ile bitkilerin in vücudunda yarattığı olumlu etkileri bilimsel olarak da göstermiş ve aynı zamanda kanıtlamış oluyoruz.
Standart:
Bir ürünün belirli bir standarda sahip olmasının önemini bir örnekle açıklamamız gerekirse; Bitkilerin içeriğinde, cildimize yararlı çok sayıda fitokimyasal, yağ asitleri ve vitamin mevcut. Biz de ürettiğimiz her bitki ekstresi için spesifik içeriklere yoğunlaşarak analizini yapıyoruz. Ve her üretimde buna dikkat ederek müşterilerimize aynı kalitede ürün sunuyoruz.
Talep:
Değişen ve dönüşen bir Dünya’da yaşadığımızı göz önüne alırsak tabi ki onu korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu hammadde seçiminden üretimin sonuna kadar her alanda dikkat ettiğimiz bir konu. Örneğin bazı aktiflerimiz için hammadde seçerken bitkinin atık diyebileceğimiz kısımlarından yararlanıyoruz ve atık maddeleri katma değerli hale getirerek upcycled ürünler üretiyoruz. Diğer bir yandan eğer ki bitkinin değerli olan kök kısmını kullanıyorsak önceliğimiz sürdürülebilirlik. Bunun için yerel çitçilere eğitim verip bitkinin gerek toplama gerekse tekrar ekimi için eğitimler veriyoruz. Bu şekilde hem yerel çitçileri aynı zamanda döngüsel ekonomiyi de desteklemiş oluyoruz. Günümüzdeki trendler Dünya’yı korumak, sürdürülebilirlik sağlamak üzerine aslında. Biz de Normactive olarak bu trendlere öncülük etmekten ve doğanın aynası olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Doğadan aldığınız ilham oldukça dikkat çekiyor. Buna yönelik bilgi verebilir misiniz?
Doğayı iyi bir gözlemci olarak izlediğinizde, her şeyin tam olması gereken zamanda ve mükemmel bir ölçülülükte meydana geldiğini görebilirsiniz. Doğa her zaman kendisi için en iyisinin ne olduğunu bilir. Bir bitkinin sekonder metabolitlerini örnek alalım; bitki antioksidan, antimikrobiyal, well-aging etki gösteren bu fitokimyasallarını kendi savunma sistemi için metabolizmasında üretir. Bitkinin çevresel ve fiziksel şartları değiştiğinde ürettiği bu sekonder metabolitlerin miktarı ve dağılımı bir önceki yıla göre bile farklılık gösterebilir. Yani aslında doğa her zaman kendisi için en iyisinin ne olduğunu bilir. Bizim de NORMACTIVE olarak en iyi bildiğimiz şey doğanın bize sunduklarından maksimum faydayı nasıl sağlayacağımızdır. Buradan hareketle NORMACTIVE olarak en önemli özelliklerimizden biri, çalıştığımız her bitkinin içindeki etken maddenin Avrupa Farmakopesi ile uyumlu olarak standardize edildiğinden emin olmak. Doğanın bize sunduğu nimetleri doğru şekilde standardize edilmiş olarak kozmetik sektörü ile paylaşıyoruz.
“OBJELEŞTİRME YAPMAK YERİNE, SOYUT ÇALIŞMALAR ÜZERİNDEN KENDİMİZİN VE ÜRÜNLERİMİZİN HİKAYESİNİ OLUŞTURUYORUZ”
Alışılmışın dışında bir pazarlama yaklaşımından söz ediyorsunuz. Buna biraz daha açıklık getirir misiniz?
Bu sorunun cevabını şu şekilde özetleyebilirim… Son lansmanımız olan CHROMAZONE™, saçın rengini UV ve boya akmasına karşı koruyan doğal bir kozmetik aktifi. Bu ürünün etkinlik testlerine ayırdığımız vakit kadar, pazarlaması üzerinde de neredeyse aynı sürede kafa yoruyoruz. Saç bakımı için geliştirilen bu doğal etken maddenin pazarlama iletişiminde güzel saçlı bir kadın resmi kullanmak bizim ‘güzellik’ anlayışımız ile kesinlikle uyuşmuyor. Böyle bir yaklaşımdan ziyade, her ürün birer sanat eseriymişçesine, o ürünün altındaki hikâyeyi en iyi şekilde aktaracağımızı düşündüğümüz soyut çalışmalar ile yapmaya çalışıyoruz. Bu neden önemli bizim için? Bildiğiniz gibi, neredeyse birçok sektörde olduğu gibi, kozmetik sektöründe de kadının metalaştırılması çok bilindik bir durum. Bu sebeple biz kadın figürü üzerinden bir objeleştirme yapmak yerine, soyut çalışmalar üzerinden kendimizin ve ürünlerimizin hikayesini oluşturmayı benimsiyoruz. Bu benim ve ekibim için bir klişe değil, güzellik dışta görünen şey değil içerde hissedilen bir şeydir. Kozmetik sektör olarak duygulara hitap eden bir sektör ve biz ‘Kendi Güzellik Normunuzu Yaratın’ diyerek aslında bunu ifade etmek istiyoruz. Pazarlama iletişiminde kullandığımız görseller kadar kullandığımız dil ile de yapıyoruz bunu. Aylık çıkardığımız mini dergi NORMAG’de yine aynı yaklaşımla, ürünlerin hikayelerini, sanki bilim insanları da o hikâyenin birer parçasıymış gibi açıklığa kavuşturuyoruz. Yani ürünün bilimsel olarak etkili olduğu bilinen noktalarını, kendi soyut hikayesi ve görselleriyle harmanlayarak oluşturduğumuz bir konsept bu. Basitçe söylemek gerekirse; ezberden bulacağımız kolay yollardan gitmektense, kendi patikamızı oluşturuyoruz diyebilirim.
Pazardaki konumunuz, güçlü yönleriniz ve yeni yatırımlara yönelik planlarınız nelerdir?
NORMACTIVE olarak ürün hikayesinin en az arkasındaki bilimsel çalışmalar kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Pazarlama sadece ürün tanıtımı değil aynı zamanda bu hikayeleri dünya ile paylaşmanın bir aracı bizim için. Dolayısıyla alışılmışın dışında konseptler üzerinde çalışarak kozmetik sektöründe yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine olanak sağlamak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Henüz üç yaşını yeni doldurmuş bir firma olarak pazara yön veren hammadde üreticilerinden biri olmak NORMACTIVE için kısa vadeli hedeflerden biri. Uzun dönem planlarımızda ise doğal kozmetik etken maddelerini geleneksel yöntemlerden çıkarak etken maddelerin üretiminde bitki hücre kültürlerini kullanacağımız biyoteknolojik altyapıların kurulması yatmakta.