Nasıl zayıflayacağınızı bilmiyorsunuz ve yaptığınız bütün denemeler boşa çıkıyorsa, şimdi Kaybedenler Kulübü’ne üye olmanın tam sırası.
Çoğumuz hayatımızda en az bir kez bir spor kulübüne üye olmuş ve bir süre sonra son model aletlerin ve son derece konforlu bir mekanın içinde ilgisizlikten sıkılmış ve ne yapacağımızı bilmez bir noktada bulmuşuzdur kendimizi. Üye olduktan bir süre sonra, değil yaptığınız spora danışmanlık edecek size ‘Merhaba’ diyecek birini bulmak bile bir lüks haline gelebilir. İşte Kaybedenler Kulübü tam da bu noktada bir farkını ortaya koyuyor. Kapısından girdiğiniz anda kendinizi özel hissetmeye başlıyorsunuz. Alanında uzman hocanız sizi kapıda karşılıyor ve bir saat boyunca size eşlik ediyor. Sizi yönlendiriyor, motive ediyor ve merak ettiğiniz soruları cevaplıyor.
Yaklaşık bir yıl önce Serkan Memnun ve Banu Zeren’in birlikte açtıkları Kaybedenler Kulübü spor ve zayıflama ritüellerine yeni bir soluk getiriyor. Kulübün en önemli özelliği birçok spor kulübünde ek ücrete tabi olan özel ders olayını her üyesi için geçerli rutin bir uygulama haline getirmesi. Kaybedenler Kulübü’nü diğer kulüplerden ayıran bir diğer önemli özellik ise beslenme danışmanlığı da yapması. Zayıflamanın komplike bir süreç olduğunun bilinciyle çalışan Kulüp, bu sürecin önemli bir basamağı olan beslenmeyi de ihmal etmiyor. Kişiye özel spor saatlerinin dışında, kişiye özel bir beslenme programı da hazırlıyor. Ve üyesinin bu beslenme programına uyup uymadığını telefonla sürekli kontrol ediyor. Üyeyle kurulan bu sıcak ve sıkı ilişki, zayıflama sürecine büyük katkı sağlıyor.
TESİS DEĞİL HİZMET SUNUYORUZ
Serdar Memnun Kaybedenler Kulübü’nün kurucularından. Lisansını Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi bölümünde yapmış. Yüksek
lisansını da yine Marmara Üniversitesi’nde beslenme üzerine tamamlamış. Türkiye’de birçok önemli spor kulübünde çalışmış ve çok önemli kulüplerde beslenme danışmanlığı görevini üstlenmiş. Kulübün besin danışmanlığı görevini de sürdüren Memnun, burada insanlara tesis değil hizmet sunduklarının altını çiziyor. Memnun verdikleri hizmeti de şu sözlerle özetliyor. “Biz ‘Personal Training’ stüdyosuyuz. Yani kişisel eğitim veriyoruz. En büyük iddiamız da zayıflatmak. Bunun için üyelerimizle birebir ilgilenen alanında uzman hocalarımız var. Ayrıca bu çatı altında işin en önemli kısmı olan beslenme desteği de veriliyor. Hem kişiye özel spor programı hem de beslenme programı hazırlıyoruz. Başka spor kulüplerinde bu iki hizmeti bir arada almak mümkün değil. Bugün pek çok spor kulübü sözleşme imzalatana kadar özel hissettiriyor. Sonra anlıyorsunuz ki siz sadece koşu bandı ya da sauna için para vermişsiniz. İçeride size rehberlik edecek bir hoca bulamıyorsunuz. 3 ay sonra ilgisizlikten sıkılıp bunu dile getirdiğinizde ise size ek ücret karşılığında özel ders almanız öneriliyor. İlgisizlikten bıkmış kişiler üyelik parasının dışında son derece yüksek rakamlar ödeyerek ilgiyi satın alıyorlar. Bizim en büyük farkımız bu işte bu. Verdiğimizin sözlerin hepsini tutuyoruz.”
Serkan Memnun Kaybedenler Kulübü’nde birey, amaç ve hizmet odaklı çalıştıklarını vurguluyor ve, “Amaç zayıflatmak. Mesela üyemiz 8-10 kilodan şikayet ediyorsa 2 aylık bir sürenin yeteceğini öngörebiliyoruz. Bu da 20 saatlik bir programa tekabül ediyor. Dolayısıyla diğer kulüplerdeki gibi ucu açık yıllık sözleşmeler yerine 2 aylık bir sözleşme imzalıyoruz. Yani ortaya koyduğumuz amaç ne kadarlık bir süre gerektiriyorsa o kadarlık bir anlaşma yapıyoruz” diyor.
TELEFON KOÇLUĞU İLE SIKI TAKİP
İnsanların yüzlerce seçenek arasından kendilerini tercih etmelerinin nedenlerini de şöyle açıklıyor Memnun: “Burada hocalarımız ve üyelerimiz arasında çok sıcak bir ilişki var. Hocanız spor yaptığınız bir saat boyunca sürekli yanınızda. Gözünüzün içine bakarak sizi sürekli motive ediyor. İşin beslenme ayağını da çok iyi organize ediyoruz. Beslenme programını yazılı olarak veriyoruz. Bir de sadece bizde olan ‘Telefon Koçluğu’ hizmetimiz var. Üyelerimizi telefonla arayarak söylediklerimizi yapıp yapmadıklarını kontrol ediyoruz ve onları motive ediyoruz. Burada öyle bir form kurabildik ki sonuca yürümemek imkansız. İnsanlar burada kendilerini gerçekten özel hissediyor. Kapıdan girdiğiniz andan uğurlandığınız ana kadar sizi el üstünde tutan uzman bir kadro var burada. Dışarıda bir kulübe gittiğinizde size merhaba diyen birini bulmak bile imkansızdır.”
HATA YAPMA LÜKSÜMÜZ YOK
Serkan Memnun, alanlarında uzman olan hocalarla çalıştıklarını da belirterek, “Hocalarımız hem bu işin üniversitesini okumuş hem de yıllarca sporun içinde aktif olarak yer almış insanlar. Burada çalışan herkes profesyonel olmak zorunda. Çünkü yaptığımız iş insan sağlığıyla ilgili. İnsanların bedenine en ufak bir zarar vermeden çalıştırabilmeliyiz. Burada sıfır hatayla iş yapmak zorundayız. Buna çok özen gösteriyoruz. Bazen insanlar dışardan yağların alınması ya da ilaç kullanmak gibi kolay ama tehlikeli olabilecek zayıflama yöntemlerini seçebiliyor. Biz bu yöntemleri asla kullanmıyoruz ve önermiyoruz. Amacımız sağlıklı ve kalıcı bir şekilde zayıflamayı sağlamak” diye konuşuyor.
Memnun, sporun en iyi deneyimini yaşatacaklarının ve bunu kısa yoldan zararlı telkinlerde bulunmadan, sağlıklı bir beslenme programıyla destekleyeceklerinin garantisini veriyor. Ve önemlisi bunu en uygun fiyata yapıyor. Spor kulüplerinden ancak yüksek gelir gruplarının yaralanabildiğini hatırlatan Memnun, “Türkiye şartlarında özel ders çok pahalı. Ancak yüksek gelir grupları faydalanabiliyor. Ama Kaybedenler Kulübü özel dersleri orta halli bir kişinin de ulaşabileceği bir hizmet haline getiriyor” diyor. Yani Kaybedenler Kulübü işin kolayına kaçmadan ‘Zor ama sağlıklı’ bir yolu seçiyor.