Doku mühendisliğinin geldiği son nokta, sağlık ve güzelliğin kaynağının kendi bedenimizde olduğunu ortaya koydu. Vücudumuzda farklı bölgelerden elde edilebilen ve çoğalıp, başka hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahip olan kök hücreler, pek çok hayati hastalığın yanı sıra, gençlik iksiri olarak da kullanılıyor. Kök hücrelerin cilde enjekte edilmesi zamanı geri sarıyor.
Transmed Klinik Medikal Direktörü Uzman Dr. Melike Külahçı, özellikle yaşla birlikte azalan doku onarımı mekanizmasının vücudumuzdaki kök hücrelerle yeniden işler hale geldiğini belirtti.
2 yıl boyunca zaman geri gidecek
Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren, kolajen ve eslastin üretiminin azalmasıyla ortaya çıkan kırışıklık, sarkma ve cilt parlaklığının yitirilmesi gibi sorunlar, estetik ameliyata gerek bırakmadan doku mühandisliğinin geliştirdiği tekniklerle önlenebiliyor.
Genel yaşlanma hasarlarının yanı sıra akne izi, geniş gözenekler, cilt lekeleri, saç dökülmesi ve kapanmayan yaraların tedavisi gibi estetik sorunların giderilmesinde de başvurulan kök hücre tedavisinde, hastanın kendi hücreleri ayrıştırılarak yeniden hastaya enjekte ediliyor.
‘Öncelikle hastanın kulak arkasından 3 milim çapında bir doku örneği alınır. Alınan biyopsi, Türkiye’de yalnızca 2 yerde bulunan gelişmiş ileri teknoloji laboratuarlarda özel bir işleme tabi tutularak ayrıştırılır ve ardından deride kollajen ve elastin üretimiyle görevli fibroblast hücreleri çoğaltılır. Üretilen bu hücreler, sorunlu bölgeye enjekte edilir’ diyen Dr. Melike Külahçı, yöntemi özellikle bıçak altına yatmadan uzun süreli etki arayan hastalar için öneriyor. Zira işlem, 4 ila 6 hafta sürebilen laboratuvar sürecinin ardından 10 dakikada tamamlanıyor. Enjeksiyonla birlikte cilt, 6 ila 24 ay boyunca kendi kendini yenilemeye devam ediyor. İşlemin etkisi 5 yıl sürebiliyor.